Volkan Akgül Psikoloji
Bağlanma Stilleri ve Yetişkinlik İlişkilerimize Etkileri
Bağlanma Nedir?
Bağlanma veya bağlanma bağı, bebekken birincil bakıcılarınızla yani ebeveynlerinizle kurduğunuz duygusal bağdır. Öncülüğünü İngiliz psikiyatrist John Bowlby ve Amerikalı psikolog Mary Ainsworth'un oluşturduğu bağlanma teorisine göre, bu ilk ilişki sırasında deneyimlediğiniz bağın kalitesi, genellikle ileride diğer insanlarla ne kadar iyi ilişki kuracağınızı ve yaşam boyunca yakınlığa ne kadar yanıt vereceğinizi belirler.
Ebeveynleriniz bebeklik ve çocukluk döneminizde güvende ve anlaşılmış hissettirdiyse, ihtiyaçlarınıza cevap verebildiyse, değişen fiziksel ve duygusal ihtiyaçlarınızı doğru bir şekilde yorumlayabildiyse, o zaman muhtemelen başarılı ve güvenli bir bağlanma geliştirmişsinizdir. Bir yetişkin olarak, bu genellikle, çatışmaları sağlıklı bir şekilde yönetme, yakınlığa yanıt verme ve romantik ilişkilerin iniş çıkışlarını yönetme becerisine sahip, kendine güvenen ve başkalarına güvenebilen biri olmak anlamına gelir.
Bebeklik döneminde kafa karıştırıcı, korkutucu veya tutarsız duygusal iletişim yaşadıysanız, ve ebeveynleriniz sizi rahatlatamadıysa veya ihtiyaçlarınıza yeterince cevap veremediyse, ileride başarısız ya da güvensiz bağlanma deneyimleri yaşamanız daha olasıdır. Güvensiz bağlanan bebekler ve çocuklar genellikle kendi duygularını ve başkalarının duygularını anlamakta güçlük çeken, istikrarlı ilişkiler kurma veya sürdürme yetenekleri sınırlı olan yetişkinlere dönüşürler. Başkalarıyla bağlantı kurmakta zorlanan, yakınlıktan çekinen veya tam tersi bir ilişkide içinde fazlaca ihtiyaçlı ve endişeli davranan kişilere dönüşebilirler.
Elbette bebeklik ve yetişkinlik arasında yaşanan deneyimler de ilişkilerimizi etkileyebilir ve şekillendirebilir. Bununla birlikte, bebek ve çocuk beyni bağlanma bağından çok derinden etkilenir, bağlanma tarzınızı anlamak, yetişkin ilişkilerinizde neden sorun yaşadığınıza dair hayati ipuçları verebilir. Yakın bir ilişki içindeyken kafa karıştırıcı veya kendine zarar verici şekillerde davranıyor ya da defalarca aynı hataları tekrar ediyor ya da belki ilk etapta anlamlı bağlantılar kurmak için mücadele ediyor ancak başarısız oluyor olabilirsiniz.
Özel ilişki sorunlarınız ne olursa olsun, beyninizin yaşam boyunca değişebileceğini bilmek önemlidir. Bağlanma tarzınızı belirleyerek, güvensizliklerinize meydan okumayı öğrenebilir, başkalarıyla daha güvenli bir ilişki kurma yolu geliştirebilir ve daha güçlü, daha sağlıklı ve daha tatmin edici ilişkiler kurabilirsiniz.
Bağlanma Stilleri ve Yetişkinlik İlişkilerini Şekillendiriş Biçimleri
Bağlanma stilleri, ilişkilerde farklı etkileşim ve davranış biçimleriyle karakterize edilir. Erken çocukluk döneminde, bu bağlanma stilleri, çocukların ve ebeveynlerin nasıl etkileşime girdiğine odaklanır.
Bağlanma stilleri veya türleri, özellikle yaşanmakta olan ilişki tehdit edildiğinde, bir ilişki içinde sergilenen davranışla karakterizedir. Örneğin, güvenli bağlanma stiline sahip biri, ilişki sorunlarıyla karşılaştığında duygularını açıkça paylaşabilir ve destek arayabilir. Öte yandan, güvensiz bağlanma stillerine sahip olanlar, en yakın ilişkilerinde muhtaç veya yapışkan olmaya ya da ilişki içinde kendilerini savunmasız hissettiklerinde bencil veya manipülatif şekillerde davranmaya veya yakınlıktan tamamen uzak durmaya eğilimli olabilirler.
Bağlanma tarzınızın yakın ilişkilerinizi nasıl şekillendirdiğini ve etkilediğini anlamak, kendi davranışlarınızı, partnerinizi nasıl algıladığınızı ve yakınlığa nasıl tepki verdiğinizi anlamanıza yardımcı olabilir. Bu kalıpları belirlemek, bir ilişkide neye ihtiyacınız olduğunu ve sorunların üstesinden gelmenin en iyi yolunu netleştirmenize yardımcı olabilir.
Bağlanma stilleri, özellikle ilk yıl boyunca, büyük ölçüde bebek-ebeveyn bağlantısı tarafından şekillendirilirken, bağlanmanın gücünün yalnızca ebeveyn sevgisinin düzeyine veya bir bebeğin aldığı bakımın kalitesine dayanmadığını belirtmek önemlidir.
Aksine, bağlanma, ebeveyn ve bebek arasında geliştirilen sözel olmayan duygusal iletişim üzerine kuruludur.
Bir bebek, ağlama, mırıldanma veya daha sonra işaret etme ve gülümseme gibi sözel olmayan sinyaller göndererek duygularını iletir. Bunun karşılığında ebeveyn, çocuğun yiyecek, rahatlık veya sevgi ihtiyacını karşılamak için bu ipuçlarını okur ve yorumlar. Bu sözsüz iletişim başarılı olduğunda, güvenli bir bağlanma gelişir.
Bağlanmanın başarısı, zenginlik, eğitim, etnik köken veya kültür gibi sosyo-ekonomik faktörlerden etkilenmez. Bununla birlikte çocukluk, ergenlik ve yetişkinlik dönemindeki kişiliğiniz ve araya giren deneyimleriniz de bağlanma stilinizi şekillendirmede rol oynayabilir.
Bağlanma Türleri
Yetişkinlikte bağlanma stilleri, romantik ilişkilerdeki bağlanma kalıplarını tanımlamak için kullanılır. Bugün, psikologlar tipik olarak dört ana bağlanma stilini tanımlarlar:
Güvenli bağlanma
Kaygılı bağlanma
Kaçıngan bağlanma
Düzensiz bağlanma
İlişkilerde güvenli bağlanma nasıl görünür?
Empatik ve uygun sınırlar koyabilen, güvenli bağlanmaya sahip insanlar, yakın ilişkilerinde kendilerini güvende, istikrarlı ve daha memnun hissetme eğilimindedir. Bu kişiler hem kendi başlarına olmaktan korkmazlar hem de sağlıklı biçimde yakın ve anlamlı ilişkiler geliştirirler.
Güvenli bağlanma stili yetişkin ilişkilerini nasıl etkiler?
Güvenli bir bağlanma stiline sahip olmak, mükemmel olduğunuz veya ilişki sorunları yaşamadığınız anlamına gelmez. Ancak muhtemelen kendi hatalarınızın ve başarısızlıklarınızın sorumluluğunu alacak kadar güvende hissediyorsunuz ve ihtiyacınız olduğunda yardım ve destek aramaya hazırsınız anlamına gelmektedir.
Güvenli bağlanabilen kişiler:
Kendi öz değerini takdir eder ve yakın bir ilişkide kendileri gibi davranabilirler. Duygularını, umutlarını ve ihtiyaçlarını rahatça ifade edebilirler.
Başkalarıyla birlikte olmaktan memnuniyet duyarlar, partnerlerinden açıkça destek ve rahatlık ararlar. Bunun yanında partnerlerinden ayrı kaldıklarında da bunun için irrasyonel bir endişeye kapılmazlar.
Benzer şekilde partnerlerinin de kendilerinden destek beklediğini görmekten mutlu olurlar ve bunun karşılığını verebilirler.
Duygusal dengelerini koruyabilir ve yakın bir ilişkide çatışmayı yönetmenin sağlıklı yollarını bulabilirler.
İlişkilerde ve hayatın diğer bölümlerinde hayal kırıklığı, aksilikler ve talihsizliklerle karşı karşıya kaldıklarında, toparlanacak esnekliğe sahiplerdir.
Güvenli Bağlanma Stiline Sahip Kişilerde Ebeveyn-Çocuk İlişkisi
Güvenli bağlanma stiline sahip bireylerde, ebeveynler muhtemelen bebekken etkileşimde kalabilmiş ve kendi stresini etkili bir şekilde yönetebilmiş ve bebek/çocuk stresli olduğunda onu sakinleştirmiş ve yatıştırmıştır. Bu sayede ebeveyn bebeğin ve çocuğun kendini güvende hissetmesini sağlar, duygularla iletişim kurar ve değişen ihtiyaçlara düzenli olarak yanıt vererek sinir sisteminin “güvenli bir şekilde bağlanmasını” sağlar.
Elbette hiçbir ebeveyn veya bakıcı mükemmel değildir ve hiç kimse günün 24 saati bir bebeğe tam olarak hazır ve özenli olamaz. Aslında, bir çocukta güvenli bağlanma kurmak için bu gerekli de değildir. Ancak ebeveynlerin sözel olmayan ipuçlarını kaçırdıklarında, güvenli bağlanma sürecini yolunda tutarak çocuğun neye ihtiyacı olduğunu anlamaya çalışmaya devam etmesi önemlidir.
Güvenli bir bağlanma bağının güçlü temeli, kişinin ileride yetişkin olarak çatışmalar karşısında kendine ve diğerlerine güvenebilen, huzurlu ve rahat bir birey olmasını sağlar.
Kaygılı bağlanma
Kaygılı bağlanma stiline sahip kişiler aşırı derecede muhtaç ve ihtiyaçlı olma eğilimindedir. Bu bağlanma stiline sahip insanlar genellikle endişeli ve kararsızdır, öz saygıdan yoksundur. Duygusal yakınlık isterler, ancak başkalarının onlarla birlikte olmak istemeyeceğinden endişelenirler.
Kaygılı bağlanma stili yetişkin ilişkilerini nasıl etkiler?
Kaygılı bir bağlanma stiliniz varsa, ilişki içinde çok ihtiyaçlı davranabilir ve sürekli sevgi ve ilgiye ihtiyaç duyabilirsiniz. Ya da partnerinizin sizi gerçekten sevip sevmediğine dair korku ve endişe yüzünden yıpranmış hissedebilirsiniz.
Kaygılı bağlanan kişiler:
Bir ilişki içinde duygusal yakınlığa ihtiyaç duyarlar ancak partnerlerine tamamen güvenmekte zorlanırlar.
Genellikle yakın ilişkilerinin hayatlarının odak noktası haline getirme eğiliminde olurlar.
İlişki içinde sınırlar koyulmasını ve sınırlar ile birlikte oluşan mesafeyi ilişki için bir tehdit olarak algılayabilir ve bu bağlamda paniğe kapılarak partnerlerinin artık onları istemediği gibi duygulara kapılabilirler.
Öz-değer duyguları ilişkide kendilerine nasıl davranıldığını hissettiklerine bağlıdır ve bu nedenle ilişkiye yönelik algılanan herhangi bir tehdide aşırı tepki verme eğiliminde olurlar.
Partnerlerinden uzaktayken endişeli veya kıskanç hissederler ve onları yakın tutmak için suçluluk, kontrol edici davranışlar veya diğer manipülatif taktikler kullanabilirler.
Partnerlerinden alacakları sürekli bir güvenceye ve çok fazla ilgiye ihtiyaçları vardır ve bu nedenle yakın ilişkileri sürdürmekte zorlanabilirler.
Kaygılı Bağlanma Stiline Sahip Kişilerde Ebeveyn-Çocuk İlişkisi
Ebeveynlerin ebeveynlik tarzlarında tutarsız olması, bebeğin/çocuğun ihtiyaçlarını karşılamaması ve yeterli düzeyde ilgilenememesi kaygılı bağlanma stilinin temelini oluşturabilecek deneyimlerdir. Bu tutarsızlık, sizi bu “ilk” ilişkideki ihtiyaçlarınızın karşılanıp karşılanmayacağı konusunda endişeli ve kararsız hissetmenize ve böylece sonraki ilişkilerde davranışlarınız için bir model oluşturmanıza neden olmuş olabilir.
Kaçıngan Bağlanma Stili
Kaçıngan bağlanma stiline sahip yetişkinler, kaygılı bağlanma yaşayan kişilerin tam tersidir. Yakınlık istemek yerine, yakınlıktan o kadar çekinirler ki başkalarıyla duygusal bağ kurmaktan ellerinden geldiğince kaçınmaya çalışırlar. Başkalarına güvenmekte zorluk çekerler ve/veya başkalarına güvenmektense onların kendilerine güvenmesini tercih ederler.
Kaçıngan bağlanma stili yetişkin ilişkilerini nasıl etkiler?
Kaçıngan bağlanma stiline sahip kişiler, duygusal yakınlığı kendi bağımsızlıklarına karşı bir tür tehdit gibi algılayarak duygusal yakınlığa tahammül etmekte zorlanırlar. Bu nedenle romantik ilişkilerinde samimiyet ve yakınlıktan rahatsız olabilir ve hatta kendilerini boğulmuş hissedebilirler.
Kaçıngan bağlanma yaşayan kişiler:
Bağımsızdırlar ve çoğunlukla başkalarına ihtiyaç duymazlar.
Biri kendilerine yakınlaşmaya çalıştığında veya partnerleri duygusal yakınlık talebinde bulunduğunda geri çekilme eğiliminde olabilirler.
Duygularını ifade etmekte güçlük çekerler ve partnerleri tarafından genellikle duygusal anlamda kapalı, mesafeli, katı ve hoşgörüsüz olmakla suçlanırlar. Kaçıngan bağlanma stiline sahip kişilerde bunun karşılığında partnerlerini fazla ihtiyaçlı olmakla suçlayabilirler.
Romantik ilişkilerde özgürlük duygularını yeniden kazanmak için partnerlerinin duygularını küçümsemeye veya görmezden gelmeye, onlardan sır saklamaya ve hatta ilişkileri bitirme eğiliminde olabilirler.
Kısa süreli ve/veya gündelik ilişkileri uzun süreli samimi ilişkilere tercih edebilir veya eşit derecede bağımsız, duygusal olarak mesafeyi koruyan partnerler arayabilirler.
Yakın ilişkilere veya yakınlığa ihtiyacınız olmadıklarını düşünme eğiliminde olabilirler.
Ancak gerçek şu ki hepimizin gerçek ve sağlıklı bağlantılar kurmaya ihtiyacı vardır. Her insan doğası gereği bağlantı kurmak için gerekli donanıma sahiptir ve derinlerde, kaçıngan bağlanma stiline sahip biri bile, yakın ve anlamlı bir ilişki ister. Ancak bunun için öncelikle derinlerde yerleşik olan yakınlık korkularının üstesinden gelmeleri gerekmektedir.
Kaçıngan Bağlanma Stiline Sahip Kişilerde Ebeveyn-Çocuk İlişkisi
Kaçıngan bir bağlanma stili, genellikle bebek/çocukluk döneminde müsait olmayan veya reddeden bir ebeveynden kaynaklanır. İhtiyaçlar ebeveyn tarafından hiçbir zaman düzenli veya öngörülebilir bir şekilde karşılanmadığından, çocuk duygusal olarak kendinden uzaklaşmaya ve kendi kendini sakinleştirmeye çalışmak zorunda kalır. Bu bağımsızlık ve yakınlık eksikliği kendi sıkıntısına neden olsa bile daha sonraki yaşamlarında yakınlıktan kaçınma ve bağımsızlığa özlem duyma temeli oluşturur.
Düzensiz Bağlanma Stili
Düzensiz bağlanma stili, genellikle çocukluk çağı travması, ihmali veya istismarının bir sonucu olarak yoğun korkudan kaynaklanır. Bu tarz güvensiz bağlanmaya sahip yetişkinler, bir ilişkide sevgiyi veya yakınlığı hak etmediklerini hissetme eğilimindedir.
Düzensiz bağlanma stili yetişkin ilişkilerini nasıl etkiler?
Düzensiz bir bağlanma stiliniz varsa, muhtemelen duygularınızı yatıştırmayı asla öğrenmemişsinizdir, bu nedenle hem ikili ilişkilerde hem de genel olarak sosyal çevrenizde korkak ve güvensiz hissedebilirsiniz. Çocukken istismara maruz kaldıysanız (duygusal veya fiziksel), yetişkinlik döneminizde de benzer istismarcı davranış kalıplarını tekrarlamaya meyilli olabilirsiniz.
Düzensiz bağlanma stiline sahip kişiler:
Düzensiz bağlanan bireyler, yakın ilişkilerinde sevgi ve nefret arasında gidip gelen uçlarda duygular deneyimleyebilir ve bu nedenle ilişki içinde kafaları karışmış ve huzursuz hissedebilirler.
Partnerlerine karşı duyarsız, bencil, kontrolcü ve güvensiz olabilirler. Bununla beraber, hem partnerlerine hem de kendilerine karşı kontrolsüz öfke hissedebilir ve hatta duygusal istismara yol açan davranışlarda bulunabilirler.
Antisosyal veya olumsuz davranış kalıpları sergileyebilir, alkol veya uyuşturucuları kötüye kullanabilir veya saldırganlık ya da şiddete meyilli olabilirler.
Eylemlerinin sorumluluğunu almayı reddedebilirler.
Anlamlı, yakın bir ilişkinin güvenliğini ve emniyetini arzularken, aynı zamanda sevgiye layık olmadıklarını hissedebilirler.
Çocuklukları istismar, ihmal veya travma ile şekillenmiş olabilir.
Düzensiz Bağlanma Stiline Sahip Kişilerde Ebeveyn-Çocuk İlişkisi
Düzensiz bağlanma stiline sahip kişilerde genellikle ebeveynlerin çözülmemiş travmaları mevcuttur. Ebeveyn, erken çocukluk dönenimde bebeğin hem korku hem de rahatlık kaynağı olarak hareket etmiştir. Bu nedenle kişinin yetişkinlik dönemindeki ilişkileri hakkında hissettiği kafa karışıklığını ve yönelim bozukluğunu tetikleyecek temelleri oluşturmuştur. Bunun dışında ebeveyn figürü bebeğin/çocuğun ihtiyaçlarını görmezden gelmiş veya gözden kaçırmış olabilir ya da düzensiz, kaotik davranışlarla çocuğu korkutmuş veya travmatize etmiş olabilir.
Güvensiz Bağlanmanın Nedenleri
Sevgi dolu, vicdanlı bir ebeveynin bile bir bebekle güvenli bir bağ kurmada başarılı olamamasının birçok nedeni vardır. Güvensiz bağlanmanızın nedenleri arasında şunlar olabilir:
Gerekli ebeveynlik becerilerinden yoksun, genç veya deneyimsiz bir anneye sahip olmak.
Ebeveyniniz, izolasyon, sosyal destek eksikliği veya hormonal problemlerden kaynaklanan depresyon yaşadığından dolayı ebeveynlik rolünü yeterli biçimde yerine getirememiş olabilir.
Ebeveyninizin alkol veya diğer uyuşturucu bağımlılığılılıkları fiziksel veya duygusal ihtiyaçlarınızı doğru bir şekilde yorumlama veya bunlara yanıt verme yeteneklerini azaltmış olabilir.
Bağlanma sürecini kesintiye uğratan ciddi bir hastalık veya kaza gibi travmatik deneyimler yaşanmış olabilir.
Yetersiz beslenme, yetersiz egzersiz veya tıbbi konuların ihmali gibi fiziksel ihmaller yaşanmış olabilir.
Duygusal ihmal veya istismar yaşanmış olabilir. Örneğin, ebeveyniniz çocukken size çok az ilgi göstermiş, duygularınızı anlamak için çok az çaba göstermiş veya psikolojik şiddette bulunmuş olabilir.
Fiziksel veya cinsel istismar yaşanmış olabilir.
Hastalık, ölüm, boşanma veya evlat edinme nedeniyle ebeveynden/ebeveynlerden ayrılmak zorunda kalmak.
Ebeveynlerin davranışlarındaki tutarsızlıklar.
Not: Bu içerik yalnızca bilgi amaçlı olarak hazırlanmıştır ve hiçbir şekilde terapinin yerini tutmaz. Bu sitedeki hiçbir içerik, doğrudan tıbbi tavsiye yerine kullanılmamalıdır. Psikolojik sağlığın fiziksel sağlık sorunlarını da etkileyebileceğine dikkat edin. Psikolojik durumunuzun yönetilmesinin zor olduğunu fark ederseniz, lütfen profesyonel yardım almayı düşünün.
Referanslar: Simpson, J. A. (1990). Influence of attachment styles on romantic relationships. Journal of Personality and Social Psychology, 59(5), 971–980.
Robinson, Lawrence, Segal, Jeanne, Jaffe, Jaelline. (2021). How Attachment Styles Affect Adult Relationships. HelpGuide.
Cherry, Kendra. (2020). The Different Types of Attachment Styles. Verywellmind.
Vinney, Cynthia. (2021). What Is Fearful Avoidant Attachment?. Verywellmind.
Fraley, R. Chris. (2018). Adult Attachment Theory and Research. University of Illinois at Urbana-Campaign Department of Psychology.