Volkan Akgül Psikoloji
Sosyal Medya Bağımlılığı ve Zihin Sağlığı
İnsanlar sosyal yaratıklardır ve hayatımızı sürdürmek için birbirimizin yoldaşlığına ihtiyacımız vardır. Bu bağlamda sosyal bağlantılarımızın gücünün zihinsel sağlığımız ve mutluluğumuz üzerinde büyük etkisi vardır. Başkalarıyla sosyal olarak bağlantı kurmak, stresi, kaygıyı ve depresyonu hafifletebilir, öz değeri artırabilir, rahatlık ve neşe sağlayabilir, yalnızlığı önleyebilir ve hatta yaşamınıza yıllar katabilir. Öte yandan, güçlü sosyal bağlantılardan yoksun olmak, zihinsel ve duygusal sağlığınız için ciddi bir risk oluşturabilir.

Günümüz dünyasında, çoğumuz birbirimizi bulmak ve bağlantı kurmak için Facebook, Twitter, Snapchat, YouTube ve Instagram gibi sosyal medya platformlarına bel bağlıyoruz. Her birinin kendi özelinde bazı faydaları olsa da sosyal medyanın asla gerçek dünyadaki insan bağlantısının yerini alamayacağını hatırlamak önemlidir. Stresi azaltan ve sizi daha mutlu, daha sağlıklı ve daha olumlu hissettiren hormonları tetiklemek için başkalarıyla yüz yüze temas gerekir. Bununla birlikte sosyal medyanın aşırı tüketimi, kendinizi daha yalnız ve izole hissetmenize neden olabilir veya endişe ve depresyon gibi zihin sağlığı sorunlarını şiddetlendirebilir.
Sosyal medyada çok fazla zaman harcıyorsanız ve üzüntü, memnuniyetsizlik, hayal kırıklığı veya yalnızlık duyguları hayatınızı etkiliyorsa, çevrimiçi alışkanlıklarınızı yeniden gözden geçirmenin ve daha sağlıklı bir denge bulmanın zamanı gelmiş olabilir.
Sosyal Medyanın Olumlu Yönleri
Sosyal medyadaki sanal etkileşim, yüz yüze iletişimle aynı psikolojik faydalara sahip olmasa da, bağlantıda kalmanıza ve refahınızı desteklemenize yardımcı olabilecek birçok olumlu yönü de mevcuttur.
Sosyal medya şunları yapabilmemize olanak tanır:
Dünyanın neresinde olursanız olun aileniz ve arkadaşlarınızla iletişim kurabilmek ve güncel olayları takip edebilme olanağı tanır.
Benzer ilgi alanlarını paylaşan diğer insanlarla iletişim kurmaya ve/veya yeni arkadaşlıklar edinmeye olanak tanır.
Önemli konularda farkındalık yaratmak için alan yaratır.
Zor zamanlarda duygusal destek aramak veya destek teklif etmek imkanı tanır.
Yaratıcılığınızı ve kendinizi ifade edebilmeniz için bir çıkış noktası bulmanıza olanak tanır.
Değerli bilgi ve öğrenme kaynaklarını keşfetmeye olanak tanır.
Sosyal Medyanın Olumsuz Yönleri
Nispeten yeni bir teknoloji olduğu için, sosyal medya kullanımının iyi ya da kötü uzun vadeli sonuçlarını ortaya koyan çok az araştırma bulunmaktadır. Bununla birlikte, çok sayıda çalışma, aşırı sosyal medya kullanımı ile birlikte artan depresyon, kaygı, yalnızlık, kendine zarar verme ve hatta intihar düşünceleri arasında güçlü bağlantılar bulmuştur.
Sosyal medya, aşağıdakiler gibi olumsuz deneyimleri teşvik edebilir:
Hayatınız veya görünümünüz hakkında yetersizlik. Sosyal medyada görüntülediğiniz görüntülerin manipüle edildiğini bilseniz bile, nasıl göründüğünüz veya kendi hayatınızda neler olup bittiği konusunda kendinizi güvensiz hissetmenize neden olabilir. Benzer şekilde, diğer insanların hayatlarının sadece önemli anlarını paylaşma eğiliminde olduğunun, nadiren herkesin yaşadığı düşük noktaların paylaşıldığının hepimiz farkındayız. Ancak bu, bir arkadaşınızın tropik sahil tatilinin havalı fotoğraflarına göz atarken veya işteki heyecan verici yeni promosyonlarını okurken bu imrenme ve memnuniyetsizlik duygularını azaltmaz.
Fırsatı Kaçırma Korkusu (İng: "Fear of Missing Out" veya kısaca "FOMO"). FOMO, sosyal medyadan çok daha uzun süredir var olsa da, Facebook ve Instagram gibi siteler, diğerlerinin sizden daha fazla eğlendiği veya daha iyi hayatlar yaşadığı hissini alevlendiriyor gibi görünüyor. Bazı şeyleri kaçırdığınız fikri, benlik saygınızı etkileyebilir, kaygıyı tetikleyebilir ve daha fazla sosyal medya kullanımını körükleyebilir. FOMO, araba kullanırken risk almak, gece uykuyu kaçırmak veya gerçek dünya ilişkileri yerine sosyal medya etkileşimine öncelik vermek anlamına gelse bile; sizi güncellemeleri kontrol etmek için birkaç dakikada bir telefonunuzu elinize almaya veya her uyarıya zorunlu olarak yanıt vermeye zorlayabilir.
İzolasyon. Pennsylvania Üniversitesi'nde yapılan bir araştırmaya göre, Facebook, Snapchat ve Instagram'ın yüksek oranda kullanımı yalnızlık duygularını azaltmak yerine arttırmaktadır. Bununla birlikte çalışma, sosyal medya kullanımını azaltmanın kişinin kendisini daha az yalnız ve izole hissetmesini sağlayabileceğini ve genel refahı iyileştirebileceğini öne sürmektedir.
Depresyon ve anksiyete. İnsanların zihinsel olarak sağlıklı olması için yüz yüze temasa ihtiyacı vardır. Hiçbir şey sizi önemseyen biriyle göz göze gelmekten daha hızlı veya daha etkili bir şekilde stresinizi azaltamaz veya ruh halinizi yükseltemez. Sosyal medya etkileşimini yüz yüze ilişkilere göre ne kadar çok önceliklendirirseniz, anksiyete ve depresyon gibi duygudurum bozukluklarını geliştirme veya şiddetlendirme riskiniz o kadar artar.
Siber zorbalık. Gençlerin yaklaşık %10’u sosyal medyada zorbalığa uğradığını bildiriyor ve diğer birçok kullanıcı rahatsız edici yorumlara maruz kalıyor. Özellikle Twitter gibi sosyal medya platformları, kalıcı duygusal izler bırakabilecek incitici söylemler, yalanlar ve suistimallerin yayılması için sıcak noktalar yaratabilmektedir.
Benmerkezcilik. Sosyal medyada sürekli paylaşım yapma ihtiyacı hissetmek (ör: sürekli selfie çekip paylaşmak ve/veya içsel düşüncelerinizi sıklıkla sosyal medyada paylaşmak vb.) sağlıksız bir bencillik yaratabilir ve sizi gerçek hayattaki bağlantılardan uzaklaştırabilir.
Sosyal medya kullanımınızı ne yönlendiriyor?
Bu günlerde çoğumuz sosyal medyaya akıllı telefonlarımız veya tabletlerimiz aracılığıyla erişiyoruz. Bu, iletişim halinde olmayı çok kolaylaştırırken, aynı zamanda sosyal medyanın her zaman erişilebilir olduğu anlamına gelir. Bu 7/24 hiper bağlantı durumu, dürtü kontrol problemlerini, konsantrasyonunuzu ve odaklanmanızı etkileyen, uykunuzu bölen ve sizi telefonunuzun kölesi yapan sürekli uyarılar ve bildirimleri tetikleyebilir.
Sosyal medya platformları dikkatinizi çekmek, sizi çevrimiçi tutmak ve güncellemeler için ekranınızı tekrar tekrar kontrol etmenizi sağlamak için tasarlanmıştır. Tıpkı kumar, nikotin, alkol veya uyuşturucu bağımlılığı gibi, sosyal medya kullanımı da psikolojik yoksunluklar yaratabilir.
Bir gönderiye beğeni, paylaşım veya herhangi bir olumlu tepki aldığınızda, beyniniz dopamin salınımını tetikler. Aynı “ödül” kimyasalı, slot makinesinde kazandığınızda, bir ısırık çikolata aldığınızda veya sigara yaktığınızda da tetiklenir. Bu nedenle ne kadar çok ödüllendirilirseniz, hayatınızın diğer yönleri için zararlı olsa bile, sosyal medyada o kadar fazla zaman harcamak istersiniz.
Sağlıksız Sosyal Medya Kullanımının Kısır Döngüsü
Aşırı sosyal medya kullanımı içinden çıkılması güç döngüler yaratabilir:
Kendinizi yalnız, depresif, endişeli veya stresli hissettiğinizde, can sıkıntısını gidermek veya başkalarına bağlı hissetmek için sosyal medyayı daha sık kullanırsınız.
Sosyal medyayı daha sık kullanmak, FOMO’yu ve yetersizlik, memnuniyetsizlik ve izolasyon duygularını artırır.
Buna karşılık, bu duygular ruh halinizi olumsuz etkiler ve depresyon, kaygı ve stres belirtilerini kötüleştirir.
Bu kötüleşen belirtiler, sosyal medyayı daha da fazla kullanmanıza neden olur ve bu nedenle aşağı doğru sarmal devam eder.
Sosyal Medyanın Zihin Sağlığınızı Etkilediğinin İşaretleri
Herkesin deneyimi farklıdır ve bu nedenle sosyal medyada harcanan zamanın sağlıksız olduğuna kanaat getirilebilecek spesifik bir zaman diliminden bahsedilememektedir. Bunun yerine, sosyal medyanın zihin sağlığınızı ne yönde etkilediğini tartabilmek için, sosyal medyada geçirilen zamanın ruh haliniz ve hayatınızın diğer yönleri üzerindeki etkisi ve onu kullanma motivasyonunuzu gözden geçirmek doğru olacaktır.
Örneğin, sosyal medya kullanımınız yüz yüze ilişkileri ihmal etmenize neden oluyorsa, sizi işten veya okuldan uzaklaştırıyorsa ya da kıskanç, kızgın veya depresif hissetmenize neden oluyorsa bu sosyal medya tüketiminizin sorunlu olduğuna işarettir. Benzer şekilde, sosyal medyayı sadece sıkıldığınız veya yalnız olduğunuz için kullanmaya motive olduysanız veya başkalarını kıskandırmak ya da üzmek için bir şeyler paylaşmak istiyorsanız, sosyal medya alışkanlıklarınızı yeniden değerlendirmenin zamanı gelmiş olabilir.
Sosyal medyanın zihin sağlığınızı olumsuz etkilediğine dair göstergeler şunları içerebilir:
Sosyal medyada gerçek dünyadaki arkadaşlar ile olduğundan daha fazla zaman harcamak: Bu durumda sosyal medyayı kullanmak, birçok çevrimdışı sosyal etkileşiminizin yerini alır. Arkadaşlarınızla dışarıda olsanız bile, genellikle başkalarının sizden daha fazla eğleniyor olabileceği hissiyle hareket ederek, sosyal medyayı sürekli kontrol etme ihtiyacı hissedersiniz.
Kendinizi sosyal medyada başkalarıyla olumsuz bir şekilde karşılaştırmak: Düşük benlik saygısı veya olumsuz beden imajı geliştirmenize sebebiyet verir. Yeme bozuklukları geliştirme ihtimalini arttırır.
Siber zorbalık yaşamak.
Okulda veya işte dikkati toparlayamamak: Kendiniz hakkında düzenli olarak içerik yayınlamak, gönderilerinize yorum veya beğeni almak ya da arkadaşlarınızın gönderilerine hızlı ve hevesli bir şekilde yanıt vermek için baskı hissetmenize neden olabilir.
Kendini dinlemek ve olan biteni yansıtmak için alan yaratamamak: Her boş an, sosyal medyayla etkileşime girerek doldurulur ve size kim olduğunuz, ne düşündüğünüz veya neden böyle davrandığınız gibi bir insan olarak gelişmenize izin veren şeyler hakkında düşünmek için çok az veya hiç zaman bırakmaz.
Sosyal medyada beğeni, paylaşım veya olumlu tepkiler almak için riskli davranışlarda bulunmak.
Uyku problemlerinden muzdarip olmak: Gece son iş olarak mı, sabah ilk iş olarak mı yoksa gece uyandığınızda bile sosyal medyayı kontrol ediyor musunuz?
Zihin Sağlığını İyileştirmek için Sosyal Medya Kullanımını Değiştirmek
1. Adım: Çevrimiçi zamanı azaltın
2018 Pennsylvania Üniversitesi'nde yapılan bir araştırma, sosyal medya kullanımının günde 30 dakikaya düşürülmesinin kaygı, depresyon, yalnızlık, uyku sorunları ve FOMO düzeylerinde önemli bir azalmaya yol açtığını bulmuştur.
Günde 30 dakika birçoğumuz için gerçekçi bir hedef olmasa da, sosyal medyada geçirdiğimiz zamanı azaltmaktan yine de faydalanabiliriz. Çoğumuz için bu, akıllı telefonlarımızı ne kadar kullandığımızı azaltmak anlamına geliyor. Bu bağlamda aşağıdaki ipuçları yardımcı olabilir:
Her gün sosyal medyada ne kadar zaman harcadığınızı izlemek için bir uygulama kullanın. Ardından, onu ne kadar azaltmak istediğinize dair bir hedef belirleyin.
Araba kullanırken, toplantıda, spor salonunda, akşam yemeği yerken, çevrimdışı arkadaşlarınızla vakit geçirirken veya çocuklarınızla oynarken olduğu gibi günün belirli saatlerinde telefonunuzu kapatın. Telefonunuzu tuvalete götürmeyin :)
Telefonunuzu veya tabletinizi yatağa getirmeyin. Cihazları kapatın ve şarj olması için gece boyunca başka bir odada bırakın.
Sosyal medya bildirimlerini devre dışı bırakın. Telefonunuzun sizi yeni mesajlar konusunda uyaran sürekli titreşimine, bip sesine veya çınlamasına direnmek zordur. Bildirimleri kapatmak, zamanınızın kontrolünü yeniden kazanmanıza ve odaklanmanıza yardımcı olabilir.
Kontrolleri sınırlayın. Telefonunuzu birkaç dakikada bir zorunlu olarak kontrol ediyorsanız, bunu her 15 dakikada bir ile sınırlayarak kendinizi rahatlatın. Sonra her 30 dakikada bir, sonra saatte bir... Telefonunuza ne zaman erişebileceğinizi otomatik olarak sınırlayabilen uygulamalardan da yardım alabilirsiniz.
Telefonunuzdan sosyal medya uygulamalarını kaldırmayı deneyin, böylece yalnızca Facebook, Twitter ve benzerlerini tabletinizden veya bilgisayarınızdan kontrol edebilirsiniz. Bu çok sert bir adım gibi görünüyorsa, gerçekten ne kadar özlediğinizi görmek için her seferinde bir sosyal medya uygulamasını kaldırmayı deneyebilirsiniz.
2. Adım: Odağınızı değiştirin
Birçoğumuz sosyal medyaya tamamen alışkanlıktan veya boşta kalma anlarını akılsızca öldürmek için erişiriz. Ancak giriş yapma motivasyonunuza odaklanarak sadece sosyal medyada geçirdiğiniz zamanı azaltmakla kalmaz, aynı zamanda deneyiminizi geliştirebilir ve birçok olumsuz yönün önüne geçebilirsiniz.
Örneğin, sosyal medyaya giriş sebebiniz sadece canınız sıkıldığı için mi? Veya bir önceki gönderiden kaç beğeni aldığınızı görmek ya da bir şeyleri kaçırıp kaçırmadığınızı kontrol etmek için mi? Yoksa, belirli bilgileri bulmak, hasta olan bir arkadaşınızı kontrol etmek veya çocuklarınızın yeni fotoğraflarını ailenizle paylaşmak için mi giriyorsunuz?
Bir dahaki sefere sosyal medyaya girdiğinizde, bir an durun ve zihninizde bunu yapmak için motivasyonunuzu netleştirin:
Sosyal medyayı gerçek hayatın yerine mi kullanıyorsunuz? Sosyal medya kullanımınız için daha sağlıklı bir alternatif var mı? Örneğin yalnızsanız, bunun yerine bir arkadaşınızı kahve içmeye davet edin. Depresif hissediyorsanız, yürüyüşe çıkın veya spor salonuna gidin. Canınız sıkılıyorsa, yeni bir hobi edinin. Sosyal medya hızlı ve kullanışlı olabilir; ancak, genellikle bir özlemi gidermenin daha sağlıklı ve daha etkili yolları vardır.
Sosyal medyada aktif veya pasif bir kullanıcı mısınız? Pasif olarak gönderiler arasında gezinmek veya diğerlerinin sosyal medyadaki etkileşimini anonim olarak takip etmek, anlamlı bir bağlantı hissi sağlamaz. Hatta izolasyon duygularını artırabilir. Bu bağlamda aktif bir katılımcı olmak, başkalarıyla daha fazla etkileşim kurmanızı sağlayacaktır.
Sosyal medya, hayatınız hakkında yetersiz veya hayal kırıklığına uğramanıza neden oluyor mu? FOMO’nun semptomlarına, sahip olamadıklarınızdan ziyade sahip olduklarınıza odaklanarak karşı koyabilirsiniz. Hayatınızın tüm olumlu yönlerinin bir listesini yapın ve daha iyi bir şeyi kaçırdığınızı hissettiğinizde tekrar okuyun. Ve unutmayın: Hiç kimsenin hayatı sosyal medyada göründüğü kadar mükemmel değildir! İnternette paylaşmamayı seçsek bile hepimiz gönül yarası, kendinden şüphe duyma ve hayal kırıklığı ile uğraşıyoruz.
3. Adım: Çevrimdışı arkadaşlarınızla daha fazla zaman geçirin
Hepimizin mutlu ve sağlıklı olmak için başkalarının yüz yüze arkadaşlığına ihtiyacı vardır. En iyi haliyle, sosyal medya, gerçek hayattaki bağlantıları kolaylaştırmak için harika bir araçtır. Ancak, hayatınızdaki gerçek hayattaki arkadaşlıkların yerini sanal bağlantıların almasına izin verdiyseniz, sosyal medyaya güvenmeden anlamlı bağlantılar kurmanın birçok yolu olduğunu bilmelisiniz:
Arkadaşlarınız ve ailenizle çevrimdışı etkileşim kurmak için her hafta zaman ayırın. Telefonlarınızı kapalı tuttuğunuz düzenli bir buluşma yapmaya çalışın.
Yüz yüze arkadaşlıkları ihmal ettiyseniz, eski bir arkadaşınıza (veya çevrimiçi bir arkadaşınıza) ulaşın ve bir buluşma ayarlayın.
Bir kulübe katılın. Zevk aldığınız bir hobi, yaratıcı çaba veya fitness aktivitesi bulun ve düzenli olarak buluşan, benzer düşünen bir grup insana katılın.
Sosyal beceriksizliğin yolunuza engel olmasına izin vermeyin. Utangaç olsanız bile, öz güvensizliğin üstesinden gelmek ve arkadaşlıklar kurmak için kanıtlanmış tekniklerden faydalanın.
Vakit geçirecek kimseniz olmadığını düşünüyorsanız, tanıdıklarınıza ulaşın. Unutmayın: pek çok başka insan da yeni arkadaşlar edinme konusunda en az sizin kadar rahatsız hissediyor - bu yüzden buzu kıran siz olun. Bir iş arkadaşınızı öğle yemeğine davet edin veya bir komşunuzu ya da sınıf arkadaşınızı kahve içmeye davet edin.
Yabancılarla etkileşime geçin. Ekranınızdan başınızı kaldırın ve toplu taşıma araçlarında, kafede veya markette yolunuzun kesiştiği kişilerle bağlantı kurmaya çalışın. Sadece gülümsemek veya merhaba demek, hislerinizi iyileştirecektir ve bunun sizi nereye götüreceğini asla bilemezsiniz.
Adım 4: Minnettarlığı ifade edin
Hayatınızdaki önemli şeyler hakkında minnettarlık hissetmek ve ifade etmek, bazen sosyal medya tarafından üretilen kızgınlık, düşmanlık ve hoşnutsuzluk için hoş bir rahatlama olabilir.
Kendinizi dinlemek ve hayatınızda olan bitenleri yansıtmak için zaman ayırın.
Farkındalığı pratik edin. FOMO'yu deneyimlemek ve kendinizi başkalarıyla olumsuz bir şekilde karşılaştırmak, hayatın hayal kırıklıkları üzerinde fazlaca durmanızı sağlar. Tamamen şimdiki zamanla meşgul olmak yerine, sosyal medyada gördüklerinize uygun bir hayata sahip olmanızı engelleyen "eğer" ve "keşke"lere odaklanırsınız. Farkındalık uygulayarak, şimdiki anda daha fazla yaşamayı öğrenebilir, FOMO'nun etkisini azaltabilir ve genel zihinsel sağlığınızı iyileştirebilirsiniz.
Gönüllü olun. Diğer insanlara veya hayvanlara yardım etmek yalnızca topluluğunuzu zenginleştirmek ve sizin için önemli olan bir amaca fayda sağlamakla kalmaz, aynı zamanda daha mutlu ve minnettar hissetmenizi sağlar.
Sağlıksız sosyal medya kullanımı olan bir çocuğa veya gence yardım etmek:
Çocukluk ve gençlik yılları gelişimsel zorluklar ve sosyal baskılarla dolu olabilir. Bazı çocuklar için sosyal medya bu sorunları alevlendirme ve kaygı, zorbalık, depresyon veya benlik saygısı ile ilgili sorunları körüklemeye sebebiyet verebilir. Çocuğunuzun sosyal medya kullanımından endişe ediyorsanız, telefonuna veya diğer cihazlarına el koymak cazip gelebilir. Ancak bu, çocuğunuzu arkadaşlarından ve sosyal medyanın olumlu yönlerinden ayırarak daha fazla sorun yaratabilir.
Bunun yerine, çocuğunuzun Facebook, Instagram ve diğer platformları daha sorumlu bir şekilde kullanmasına yardımcı olmanın başka yolları da vardır:
Çocuğunuzun sosyal medya kullanımını izleyin ve sınırlayın. Çocuğunuzun sosyal medyada nasıl etkileşim kurduğu hakkında ne kadar çok şey bilirseniz, herhangi bir sorunu o kadar iyi çözebilirsiniz. Ebeveyn denetimi uygulamaları, çocuğunuzun veri kullanımını sınırlamaya veya telefon kullanımını günün belirli zamanlarıyla sınırlandırmaya yardımcı olabilir. Potansiyel tehlikelere maruz kalmalarını sınırlamak için farklı platformlardaki gizlilik ayarlarını da değiştirebilirsiniz.
Çocuğunuzla temel sorunlar hakkında konuşun. Sosyal medya kullanımıyla ilgili sorunlar genellikle daha derin sorunları maskeleyebilir. Çocuğunuz okula uyum sorunu mu yaşıyor? Utangaçlık mı yoksa sosyal kaygı mı çekiyorlar? Evdeki sorunlar onları strese mi sokuyor?
“Sosyal medya” molalarını zorunlu kılın. Örneğin, çocuğunuz akşam ödevlerini bitirene kadar sosyal medyayı yasaklayabilir, yemek masasında veya yatak odasında telefonlara izin vermeyebilir, telefon veya diğer cihazların kullanımını engelleyen aile etkinlikleri planlayabilirsiniz. Bununla beraber uyku problemlerini önlemek için her zaman telefonların yatmadan en az bir saat önce kapatılmasında ısrar edin.
Çocuğunuza sosyal medyanın insanların yaşamlarının doğru bir yansıması olmadığını öğretin. Kendilerini veya hayatlarını sosyal medyada başkalarıyla olumsuz olarak karşılaştırmamalıdırlar. İnsanlar sadece başkalarının görmesini istediklerini yayınlar. Görüntüler manipüle edilir veya dikkatlice pozlanır ve seçilir. Ve sosyal medyada daha az arkadaşa sahip olmak, çocuğunuzu daha az popüler veya daha az değerli yapmaz.
Egzersizi ve çevrimdışı ilgi alanlarını teşvik edin. Çocuğunuzu, gerçek dünya etkileşimini içeren fiziksel aktiviteler ve hobiler sürdürmeye teşvik ederek sosyal medyadan uzaklaştırın. Egzersiz, kaygı ve stresi azaltmak, özgüveni artırmak ve ruh halini iyileştirmek için harikadır ve aile olarak yapabileceğiniz bir şeydir. Çocuğunuz çevrimdışı hayatta ne kadar aktif olursa, ruh hali ve öz değer duygusu sosyal medyada sahip oldukları paylaşımlara, arkadaşlara veya beğenilere o kadar az bağlı olacaktır.
Not: Bu içerik yalnızca bilgi amaçlı olarak hazırlanmıştır ve hiçbir şekilde terapinin yerini tutmaz. Bu sitedeki hiçbir içerik, doğrudan tıbbi tavsiye yerine kullanılmamalıdır. Psikolojik sağlığın fiziksel sağlık sorunlarını da etkileyebileceğine dikkat edin. Psikolojik durumunuzun yönetilmesinin zor olduğunu fark ederseniz, lütfen profesyonel yardım almayı düşünün. Referanslar:
Robinson, Lawrence & Smith, Melinda. (2021). Social Media and Mental Health. HelpGuide.
Gordon, Sherri. (2021). The Link Between Social Media and Mental Health. Verywellmind.
Cherney, Kristeen. (2020). What Is Social Media Addiction?. Healthline.